KURBAN İBADETİ
KURBAN
1) Kurban
nedir?
Allah’a
yaklaşmak ve O’nun rızasına ermek için ibadet maksadıyla, belirli şartları
taşıyan hayvanı usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade
eder. Kurban, bir Müslüman’ın gerektiğinde bütün varlığını Allah yolunda feda
etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.
Mezheplerin çoğuna göre
(Şafii/Maliki/Hanbeli) kurban kesmek sünnettir. Hanefî mezhebinde ise tercih
edilen görüş, kurbanın vacip olduğudur.
4) Kimler kurban
kesmekle yükümlüdür?
Akıllı, ergen,
dinen zengin sayılacak kadar mal varlığına sahip ve mukim olan her Müslüman
kurban kesmekle yükümlüdür.
Temel
ihtiyaçlarından ve borcundan başka 80.18 gr. altın veya bunun değerinde para
veya eşyaya sahip olan kişi dinen zengindir.
7) Kredi
kartıyla kurban satın almak caiz midir?
Kurban kesmekle
mükellef olan şahıs, satın alacağı hayvanın bedelini peşin olarak verebileceği
gibi, vadeli veya taksitli olarak da verebilir. Bu bağlamda bedelin kredi
kartıyla ödenmesi kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez. Fakat faize
bulaşmamaya dikkat edilmelidir
10) Kadınlar
kurban kesebilir mi?
Hayvan
kesiminde, gerekli yeterlilik ve şartları taşıyan kişi kadın olsun, erkek olsun
kurban kesebilir.
12) Kurban
kesim vakti ne zaman başlar ve biter?
Kurban kesim
vakti, bayram namazı kılınan yerlerde bayram namazı kılındıktan sonra; bayram
namazı kılınmayan yerlerde ise, fecirden (sabah namazı vakti girdikten ) sonra
başlar. Hanefîlere göre bayramın 3. günü akşamına kadar devam eder. Şâfiîlere
göre ise 4. günü de kurban kesilebilir. Bu süre içinde gece ve gündüz kurban
kesilebilir. Ancak kurbanın gündüz kesilmesi uygundur. Bayramın birinci günü
kesmek daha faziletlidir.
14) Kurban
keserken Allah’ın isminin anılmasının, besmele çekilmesinin hükmü nedir? Hangi
dualar okunmalıdır?
Kurban
kesilirken üç defa “Bismillah Allahü ekber” denilir ve şu ayetler okunur:
“De ki:
Şüphesiz benim namazım, kurbanım, hayatım ve ölümüm hepsi âlemlerin Rabbi Allah
içindir. O’nun ortağı yoktur. Bana sadece bu emrolundu ve ben Müslümanların
ilkiyim.” (En’am 6/162-163)
“Ben, hakka
yönelen birisi olarak yüzümü, gökleri ve yeri yaratana döndürdüm. Ben, Allah’a
ortak koşanlardan değilim.” (En’am, 6/79)
15) Teşrik
tekbirlerinin dini hükmü nedir, bu tekbirleri kimler ne zaman getirir?
Hz. Peygamber
(s.a.s.)’ in, kurban bayramının arife günü sabah namazından başlayarak bayramın
dördüncü günü ikindi namazına kadar, ikindi namazı da dahil olmak üzere
farzlardan sonra teşrik tekbirleri getirdiğine dair rivayetler vardır.
Buna göre
Hanefîlerde tercih edilen görüşe göre arife günü sabah namazından bayramın
dördüncü günü ikindi namazına kadar 23 vakit, her farz namazın ardından teşrik
tekbiri getirmek, kadın erkek her Müslüman’a vaciptir. Teşrik günlerinde kazaya
kalan namaz kaza edilirken teşrik tekbirleri de kaza edilir. Teşrik günleri
çıktıktan sonra kaza edilmeleri halinde ise tekbir getirilmez. Namaz kaza
edilmedikçe tekbirler kaza edilmez. Şâfiî mezhebine göre ise teşrik tekbirleri
sünnettir.
19) Kurban eti
nasıl değerlendirilmelidir?
Hz. Peygamber
(s.a.s.) kurban etinin üçe taksim edilip, bir bölümünün kurban kesemeyen
yoksullara dağıtılmasını, bir bölümünün akraba, tanıdık ve komşularla
paylaşılmasını, bir kısmının da evde yenmesini tavsiye etmiştir. Ailenin fakir
olması durumunda etin tamamı da evde bırakılabilir. Ancak durumu iyi olan
Müslümanların, toplumda muhtaçların arttığı bir dönemde kurban etlerinin
çoğunluğunu hatta tamamını dağıtmaları uygun olur.
20) Kurbanlık
olarak satın alınan hayvana, daha sonra başkaları ortak edilebilir mi?
Büyükbaş
hayvanlar bir kişiden yedi kişiye kadar ortak olarak kurban edilebilir. Böyle
bir hayvan, yedi kişiye kadar ortak olarak satın alınabileceği gibi, alındıktan
sonra başkaları da ortak edilebilir. Bunun için bütün ortakların razı olması
gerekir.
Ebû Hanîfe’den
bu konuda, aksi yönde bir görüş de rivayet edilmiştir. Bu bakımdan ihtilaftan
kurtulmak için kurbanlık hayvan alınırken ortakların kesin olarak belirlenmesi
daha iyi olur.
21) Kurban
kesen kasaba ücret vermek caiz midir? Kurban etinin bir kısmı kesim ücreti
olarak verilebilir mi?
Hayvanın kesim
ameliyesi ibadet değildir. Bu yüzden kurban kesen kasabın ücret alması caizdir.
Ancak kurban etinden kesim işini yapan kişinin ücreti verilemez. Çünkü
verildiği takdirde, kurban ibadetini yerine getirmek için gerekli maddi
külfetin bir kısmı bizzat ibadetin kendisi üzerinden karşılanmış olur. Hz. Ali’nin
şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Rasûlüllah (s.a.s.), develer kesilirken
başında durmamı, derilerini ve sırtlarındaki çullarını yoksullara paylaştırmamı
emretti ve onlardan herhangi bir şeyi kasap ücreti olarak vermeyi bana
yasakladı ve kasap ücretini biz kendimiz veririz‟ buyurdu.”
22) Kurban
derisi nasıl değerlendirilmelidir?
Kurbanın
derisi, bir fakire veya hayır kurumuna verilmelidir. Hz. Peygamber (s.a.s.),
veda haccında Hz. Ali’ye, kurban olarak kesilen develerinin başında durmasını
ve bunların derileri ile sırtlarındaki çullarını sadaka olarak vermesini, kasap
ücreti olarak bunlardan bir şey vermemesini emretmiştir. Buna göre kurban
derilerinin para karşılığında satılması, kurbanın kesimi veya bakımı için ücret
olarak verilmesi caiz değildir. Derinin satılması halinde bedelinin yoksullara
verilmesi gerekir.
23) Kurban
kesmek yerine sadaka vermekle bu ibadet yerine getirilmiş olur mu?
Kurban bedelini
de yoksullara ya da yardım kuruluşlarına vermek suretiyle, kurban ibadeti ifa
edilmiş olmaz. O verilen para sadaka yerine geçer; kurban ibadeti yerine
geçmez.
24) Kurban
edilecek hayvanlar hangi nitelikleri taşımalıdır?
kötürüm
derecesinde hasta, zayıf ve düşkün, bir veya iki gözü kör, boynuzlarının biri
veya ikisi kökünden kırık, dili, kuyruğu, kulakları ve memelerinin yarısı
kesik, dişlerinin tamamı veya çoğu dökük hayvanlardan kurban olmaz. Kurbana
engel olan ayıplar, hayvanın emsali arasında kıymetini azaltan kusurlardır.
Çeşitli
amaçlarla kısırlaştırılmış veya burularak hadım hale getirilmiş hayvanlar
kurban olarak kesilebilir.
33) Hac
ibadetini yapan kişi, ayrıca memleketinde de kurban kesmekle yükümlü müdür?
Hac için
ihramda olan kişi Mekke’seferî ise kendisine udhiyye kurbanının vâcip olmadığı
konusunda ittifak vardır. Seferî olmaması halinde ise udhiyye kurbanının vacip
olup olmadığı konusunda Hanefî fakihleri arasında ihtilaf vardır.
Günümüzde
tercih edilen görüşe göre haccetmekte olan kimse, ister seferi olsun ister
olmasın kurban kesmekle yükümlü olmaz. Uygulama da bu yöndedir. Ancak yolcu
hükmünde bulunan kimsenin tek başına veya mukimlerle birlikte kurban kesmesine
bir engel de yoktur.
Şâfiî mezhebine
göre ise udhiyye kurbanı, seferi olsun olmasın, hacda bulunsun bulunmasın,
imkân bulan herkes için sünnet-i müekkededir.
38) Ailede
zengin olan karı-kocadan her birinin ayrı ayrı kurban kesmesi gerekir mi?
İbadetlerde
sorumluluk ve bu sorumluluğun bir neticesi olan ceza ve mükâfat da bireyseldir.
İslâm dininde aile fertleri arasında mal birliği değil, mal ayrılığı esası
vardır. Bir aile içinde karı, koca ve çocuklardan her birinin malı ayrı ayrı
belirlenmişse kendilerine aittir.
Bu itibarla
aile fertlerinden karı, koca ve yetişkin çocuklardan kimin borcu ve temel
ihtiyaçları dışında 80.18 gr. (20 miskal) altını veya bu miktar altın değerinde
parası veya artıcı olmasa bile nisaba ulaşan fazla malı ve eşyası varsa o kimse
zengin sayılır. Bu şartlara göre aile fertlerinden dinen zengin sayılan her
biri, fıtır sadakası vermekle mükellef oldukları gibi, kurban bayramında da
Hanefîlere göre kurban kesmekle yükümlüdürler.
Şâfiî mezhebine
göre ise aile için bir kurban kesmek sünnet-i kifâyedir. Dolayısıyla aileden
birisinin kurban kesmesi ile hepsi için sünnet yerine gelmiş olur.
39) İki yaşını
bitirmeyen ancak kapak atmış olan sığır cinsi büyükbaş hayvanların kurban
edilmeleri caiz midir?
Sığır cinsi
büyükbaş hayvanların kurban edilebilmesi için, en az iki kamerî yaşlarını
bitirmeleri gerekir.
Buna göre iki
yaşını bitirdikleri kesin olarak bilinen sığır cinsi büyükbaş hayvanların kapak
atmamaları, bu hayvanların kurban olmalarına engel olmaz. Yine kapak attığı
halde henüz iki kamerî yaşını doldurmamış olan büyükbaş hayvanlar da kurban
olarak kesilemezler.
Ancak doğumu
kesin olarak bilinmeyen sığır cinsi büyükbaş hayvanlar için kapak atma denilen
iki ön dişin çıkması, o hayvanın kurban edilebilmesi için bir ölçü olarak kabul
edilebilir.
VEKÂLETLE
KURBAN
1) Vekâlet
yoluyla kurban kesilebilir mi?
Kurbanı, kişi
kendisi kesebileceği gibi, vekâlet yoluyla başkasına da kestirebilir. Zira
kurban, hac ve zekât gibi mal ile yapılan bir ibadettir; mal ile yapılan
ibadetlerde ise vekâlet caizdir. Nitekim Hz. Ali’nin (r.a.) şöyle dediği
rivayet edilmiştir: “Resûlullah (s.a.s.), develer kesilirken başında durmamı,
derilerini ve sırtlarındaki çullarını paylaştırmamı emretti ve onlardan
herhangi bir şeyi kasap ücreti olarak vermeyi bana yasakladı ve ‘kasap ücretini
biz kendimiz veririz.’ buyurdu.” (Buhârî, Hac, 120, 121)
Vekâlet yoluyla
kurban kestiren kişi kendi bulunduğu yerde birisine vekâlet verebileceği gibi,
başka bir yerdeki kişi veya kuruma da vekâlet verebilir. Vekâlet, sözlü veya
yazılı olarak ya da telefon, internet, e-mail, faks ve benzeri iletişim
araçları ile verilebilir. Vekil tayin edilen kişi veya kurum aldığı vekâleti
gereği gibi yerine getirmelidir.
2) Vekâleten
kurban kesen hayır kurumları ve kendilerine ihtiyaç fazlası kurban verilenler,
kesilen kurbanların etlerini satabilirler mi?
Kurban
etlerinin, kısmen veya tamamen et olarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması
imkânının sağlanamaması halinde, bunların tıpkı sakatatı gibi rayiç bedelle
satılarak bedelinin tasadduk edilmesi caizdir. Buna göre kendisine kurban eti
verilen yoksullar, ellerindeki ihtiyaç fazlası etleri satıp parasını başka
ihtiyaçlarına harcayabilirler. Aynı şekilde kişi veya hayır kurumları, eksik
veya fazla olmamak ve verdiği ile aynı cinsten olmak kaydıyla ihtiyaç olduğu
zaman mislini geri almak üzere kasaplara verebilirler.
KURBAN
ÇEŞİTLERİ
1) Akîka
kurbanı nedir?
Yeni doğan
çocuk için şükür amacıyla kesilen kurbana, “akîka” adı verilir. Akîka kurbanı
kesmek sünnettir. İbn Abbas’tan (r.a.) rivayet edildiğine göre Resulullah
(s.a.s.) Hasan ve Hüseyin için birer akîka kurbanı kesmiş bir hadisinde de
şöyle buyurmuştur: “Her çocuk (doğumunun) yedinci gününde kendisi için
kesilecek akîka kurbanı karşılığında bir rehine gibidir. Akîka kurbanı kesildikten
sonra çocuğun başı tıraş edilir ve ona isim verilir.”
3) Şükür
kurbanı ne demektir?
Bir kimse arzu
ettiği bir amaca ulaşması veya bir nimete nail olması sebebiyle şükür kurbanı
kesebilir. Ancak böyle bir nimeti elde eden kişinin, adakta bulunmadığı sürece,
kurban kesmesi zorunlu değildir.
Yorumlar
Yorum Gönder